Buradasınız

6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler, bölgede yaşayan 9 milyona yakın kişinin hayatını alt üst etti. Bunların arasında yaklaşık 130 bin hamile kadın vardı. Nisan sonu itibariyle 107 bin yaralı ve 50 binden fazla ölüm rapor edildi. Birleşmiş Milletler Kalkınma Ajansı UNDP'ye göre, depremde yaralananların yaklaşık yüzde 70’inin de engelli olması bekleniyor. Yıkıcı depremlerin ardından üçüncü ayı geride bırakırken, birçok zorluk ve ihtiyaç varlığını sürdürüyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, UNFPA Türkiye ortaklarının desteğiyle ilk günden beri sahada çalışmaya devam ediyor.

6 Mayıs 2023 - On binlerce insanın evleri yerle bir oldu, derme çatma çadırlar da dahil geçici barınaklara yerleşmek zorunda kaldılar. Türkiye’de şu anda 1,6 milyonu düzensiz çadır alanlarında ve 800 bini devlete ait çadırkentlerde olmak üzere yaklaşık 2.4 milyon kişi geçici barınaklarda yaşamını sürdürüyor. Depremden etkilenen bölgedeki olumsuz hava koşulları (fırtına ve aşırı sıcak), özellikle düzensiz çadır alanlarında yaşayanları etkiliyor.

Depremin ardından yaşanan nüfus hareketliliği, nüfusun bazı bölgelerde yoğunlaşmasına ve ön saflarda çalışan hizmet sağlayıcılarının üzerinde daha fazla baskı oluşmasına neden oldu. Öte yandan, en çok etkilenen bazı şehirlerde (Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş gibi) nüfus yarı yarıya azaldı.

Karnı en son doyanlar, ihtiyaç duydukları temel hijyen ve bakım malzemelerine erişemeyenler ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddete ve sömürüye en çok maruz kalanlar olarak kadınlar ve kız çocukları, depremden en çok etkilenen gruplar arasında. Hastaneler ve UNFPA destekli tesisler de dahil olmak üzere binlerce bina depremlerde hasar gördü ve yıkıldı, Türkiye genelinde hamile olduğu tahmin edilen 130.000 kadının yanı sıra emziren annelerin çoğu doğum öncesi, güvenli doğum ve doğum sonrası temel bakıma erişimde zorluk yaşıyor. Yüzbinlerce kadın ve kız çocuğu hala kalabalık geçici yerleşim yerlerinde çok az mahremiyetle yaşıyor - tuvalet ve hijyen tesislerinin olmaması da sürekli bir sıkıntı kaynağı.

Saha gözlemleri, düzensiz çadır alanlarının çoğunda, yeterli koruma ve sağlık hizmeti sağlanamadığını ortaya koyuyor. Hizmet sağlayıcıların mobil hizmet sağlama kapasitesi, etkilenen nüfusun ihtiyaçlarının altında kalıyor. Bu boşluğu doldurmak için ek mobil hizmetlere (araçlar veya çadırlar/konteynerler gibi) ve profesyonel personele ihtiyaç duyuluyor.

Hijyen malzemelerine erişimdeki aksamalar, özel tuvalet ve duşların olmaması, kadınların ve kız çocuklarının regl dönemlerini güvenli ve sağlıklı bir şekilde geçirmelerine engel olmaya devam ediyor. Özellikle hamile göçmen kadınlar, anne-bebek sağlığı hizmetlerine erişimde engellerle karşılaşıyor. Hayat kurtaran ilaçlar da dahil olmak üzere üreme sağlığı ürünleri ve ped gibi hijyen malzemeleri yetersiz kalmaya devam ediyor. Emzirmenin teşviki ve desteklenmesi için güvenli alanlara ve özel hizmetlere ihtiyaç da aynı şekilde.

Öte yandan, koruma risklerinin ve çocuk yaşta evlilikler de dahil olmak üzere toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, sömürü ve istismar vakalarının arttığı raporlanıyor. En çok ihtiyaç duyulan dönemde, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önleme ve müdahale hizmetleri de ciddi şekilde kesintiye uğramış durumda.

UNFPA, üreme sağlığı ve koruma hizmetlerini yeniden çalışır duruma getirmek için ortaklarıyla ilk günden beri koordinasyon içinde çalışıyor, nerede olurlarsa olsunlar ihtiyaç sahibi kadın ve kız çocuklarının cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı koruma hizmetlerine erişimlerini sağlamak için mobil ekipleri ile birlikte gece gündüz çalışıyor. Daha fazla kadın ve kız çocuğuna ulaşabilmek için daha fazla klinik, mobil sağlık ekibi ve güvenli alana ihtiyacımız var. Bunları sağlayabilmek için de acilen finansman desteğine.

UNFPA, Türkiye'de ve bölgede depremden etkilenen kadın ve kız çocuklarına destek olmak için hem kişilerin hem de özel sektörün desteğini hedefleyen küresel ve ulusal bağış kampanyaları yürütüyor. Ek finansman desteği ile, Türkiye'deki depremlerden etkilenen kadınların ve kız çocuklarının sağlık ve güvenli bir şekilde yaşayabilmeleri için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.

Önemli İstatistikler:

  • UNFPA, depremlerden bu yana Türkiye ve Suriye genelinde yarım milyona yakın kişiye üreme sağlığı ve koruma hizmetleri ve hayat kurtarıcı kitlerle ulaştı.
  • UNFPA, Türkiye genelinde anneler ve yeni doğanlar için gerekli malzemeleri içeren 18 binden fazla Kadın Hijyen ve Anne-Bebek kiti dağıttı.
  • Hali hazırda, 8 UNFPA destekli statik hizmet birimi, 2 çadır hizmet birimi ve 10 mobil hizmet ekibi cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı koruma hizmetleri sağlıyor.
  • Türkiye'de son üç ayda yaklaşık 28 bin kişi UNFPA-hizmet noktaları aracılığıyla üreme sağlığı ve koruma hizmeti aldı.
  • UNFPA, etkilenen 10 ilde İl Sağlık Müdürlüklerine 27 ton üreme sağlığı kiti ulaştırdı.

UNFPA hakkında:

Birleşmiş Milletler Nüfus fonu, UNFPA’in misyonu, her gebeliğin istenilen gebelik olduğu, her doğumun güvenli gerçekleştiği ve her gencin potansiyelinin tamamını kullanabildiği bir dünyaya ulaşmaktır. UNFPA, herkes için üreme haklarının yaygınlaştırılması çağrısında bulunarak, gönüllü aile planlaması, kaliteli anne sağlığı bakımı ve kapsamlı cinsel sağlık eğitimi de dahil olmak üzere çok çeşitli cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine erişimi destekler.