Buradasınız

UNFPA İcra Direktörü Dr. Natalia Kanem’in Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için yayımladığı açıklama

Bangladeş’e sığınan Rohingya mültecilerinin anlattıkları, cinsel şiddetin ulaştığı korkunç boyutları ortaya koymaktadır. Bu mülteci kadınlardan biri olan Shakila, eşinin ve küçük kızının kendi gözlerinin önünde öldürüldüğünü, daha sonra tecavüze maruz kaldığını ifade etmiştir.
 
Gerek cinsel şiddet gerekse toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, kriz koşullarında artış gösterir. Kalkınma yardımı ve insani yardım sunulan koşullarda kadına yönelik şiddetle mücadele, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu UNFPA’nın birincil önceliğidir.
 
Ancak şu da bir gerçektir ki toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, sadece kriz koşullarında değil, her yerde, her gün karşımıza çıkan bir olgudur. Tüm dünyada her üç kadından biri, hayatlarının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalmıştır, kalmaktadır.
 
Çocuk evliliği ve kadın sünneti gibi zararlı uygulamalar da dâhil olmak üzere toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, kadın ve kız çocuklarının geleceklerini çalan, sağlıklarını tehlikeye atan ve esenlik içinde bir yaşam sürmelerini engelleyen insan hakları ihlalleridir.
 
UNFPA, Birleşmiş Milletler Sürdürebilir Kalkınma Hedeflerinin gerçekleştirilmesi açısından hedef yıl olarak kabul edilen 2030 yılına kadar toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve diğer zararlı uygulamaları bitirmeyi taahhüt etmiştir.
 
UNFPA, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin fiziksel ve ruhsal etkilerinin azaltılması ve kadın ve kız çocuklarının en doğal hakkı olan şiddet ve tacizden arınmış bir dünyada yaşama hakkının desteklenmesi yönünde çalışmalar yapmaktadır. Sadece 2016 yılında 54 ülkede 11 milyondan fazla kişiye hizmet götürülmüştür.
 
UNFPA, hizmet verdiğimiz 155 ülkede, Bangladeş’te Cox Bazaar’da UNFPA tarafından desteklenen merkezden tıbbi bakım ve danışmanlık hizmeti alan Shakila gibi, dünyadaki kadın nüfusunun en yoksul, en korumasız ve dışlanmış kesimine yönelik çalışmalara odaklanmaktadır.
 
UNFPA, en son yayımlanan "Ayrı Dünyalar: Eşitsizlikler Çağında Üreme Sağlığı ve İlgili Haklar" raporunda da belirtildiği gibi, öncelikle toplumun en alt kesimindeki insanlara yardımcı olarak diğer alanlardaki eşitsizliklerin giderilmesi için de çalışmalar yapmaktadır.
 
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olan bugün, UNFPA, ortakları ve tüm dünyada milyonlarca insan, kadınlara ve kız çocuklarına karşı evrensel çapta devam eden şiddet salgınına karşı farkındalık yaratmak için "Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete karşı 16 Eylem Günü" adını verdiğimiz kampanyayı başlatmaktadır. Bu yıl, bu kampanyayı başlattığımız şu anda, tüm dünyadaki kadınlar, sayıları gittikçe artarak, hepsi bir ağızdan ve daha ısrarcı bir şekilde cinsel taciz ve şiddet hakkında daha yüksek sesle konuşmaktadır – ve en sonunda, karşılarında seslerini duyurabilecekleri birilerini  bulabilmektedir.
 
Bugün, herkesi değişim talep eden bu çok sesli birlikteliğe katılmaya davet ediyor ve hükümetlere, sivil topluma ve topluluklara şiddet ve zararlı uygulamaların 2030 yılına kadar sona erdirilmesi konusundaki çabalarında UNFPA’ya destek vermeleri çağrısını yapıyorum. Bu musibeti başımızdan atmalıyız; bu konuda suç işleyenlere gereken cezayı vermeliyiz ve şiddet ve zararlı uygulamalara maruz kalan kim varsa onlara yardım elini uzatmalıyız.