Buradasınız

14 Kasım 2017, Istanbul - Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Avrupa Birliği Sivil Koruma ve İnsani Yardım (ECHO) finansal desteği, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) yürütücü ortaklığı ile İstanbul’da “Çocuk Yaşta Evliliklere Karşı Farkındalık Paneli” düzenlendi. Panele 300’den fazla Suriyeli kadın ve kız çocuğu katılım gösterdi.

Türkiye’de sığınmacı olarak yaşayan ailelerde de sıklıkla rastlanan ve çocuk yaştakilere yönelik bir insan hakları ihlali olarak ele alınan çocuk yaşta evlilik konusuna dikkat çekmek için düzenlenen panelde Çocuk Yaşta Evliliklerin Fiziksel, Psikolojik ve Sosyal Boyutu, Çocuk Yaşta Evliliklere Yasalar Ne Diyor? ve İslam Hukukuna Göre Erken Evlilik konularında sunumlarla bilgilendirme yapıldı.

Ece Beyazıt, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM), Proje Koordinatörü yaptığı açılışı konuşmasında, “Erken yaşta yapılan evlilikler nedeniyle her yıl binlerce çocuk eğitime erişimi kaybediyor, en temel hakları olan çocuk haklarının bir çoğundan mahrum kalıyor ve erken yaşta gebeliğe bağlı olarak hayatını kaybediyor. Erken yaşta evlilikler ile mücadele etmenin ilk adımının bu sorunu etraflıca tanımaktan bu konuda bilinçlenmekten geçmekte olduğunu biliyoruz. Bu ciddi sorunu aşmak için kadınlar öncü rolü oynamalıdır” dedi.

Duygu Arığ, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) İnsani Yardım Program, Bölge Program Müdürü, Istanbul’da yapılan panelin açılış konuşmasında, “Çocuk yaşta evlilikler bir insan hakları ihlalidir ve tüm insan hakları ihlalleri arasında en can acıtıcı, en yaralayıcı olanlardan biridir. Kiminle ve ne zaman evleneceğini seçmek korku, ikna ya da baskı olmaksızın alacağınız özgür bir karar olmalıdır. Evlenme kararı yalnızca kendinizi hazır hissettiğinizde değil aynı zamanda yetişkin olduğunuzda verebileceğiniz bir karardır” dedi ve ekledi, “çocuk yaşta evliliklerin önüne geçmek için kamu, uluslararası kurumlar, toplum liderleri ve tabi ki sivil toplum beraber hareket etmelidir. Bu amaçla biz Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) olarak, kamu ve sivil toplum ortakları ile kız çocuklarının insan haklarını korumak için çalışıyor, çocuk yaşta evlilikleri önlemek amacıyla politika ve programların ve de yasaların geliştirilmesine destek veriyoruz” dedi.

Avukat Süreyya Turan, İstanbul Barosu, Kadın Hakları Merkezi Koordinatörü’nün Çocuk Yaşta Evliliklere Yasalar Ne Diyor? başlıklı sunumunda, çocuk gelin gibi bir tanımlamanın olamayacağını, çocuğun rızası olmadan yapılan bu evliliklere ‘çocuk yaşta evlendirilme’ olarak tanımlanması gerektiğini söyledi. Avukat Turan, yaptığı sunumda “Sizler de Türkiye’deki yasalara tabisiniz. Bu ne demek, yasalarda bulunan haklardan sizler de yararlanabilirsiniz. Yasalarımızda kadınları koruyan çok önemli maddeler var. Burada önemli olan haklarınızı bilmeniz ve bu haklarınızı savunma cesareti gösterebilmeniz. Örnek olarak, çocuk yaşta evliliğin yapıldığına şahit olmanız durumunda ihbar etme yükümlülüğünüz var aksi takdirde sizler de suç işlemiş olursunuz. Bu nedenle yasalarda geçen haklarınızı bilmeniz ve bu hakları kullanabilmeniz çok önemli” dedi.  

Avukat Süreyya Turan, paneldeki sunumda ayrıca önemli eklemelerde de bulundu: “İstanbul Sözleşmesi’nde kadına yönelik şiddet açık bir şekilde tanımlanmıştır; insan hakları ihlali olarak tanımlanmıştır. Sadece fiziksel şiddet yoktur. Tehdit etme, ekonomik kısıtlamalar, psikolojik baskılar, sözle yapılan her türlü taciz de şiddete girer. Anayasada kadın ve erkek eşit haklara sahip olarak tanımlanır. Devlet, yasalarda bahsi geçen bu kadın-erkek eşitliğini hayata geçirme ve korumaktan sorumludur. Yasalarda da tanımlandığı gibi erkeklerin hiçbir üstünlüğü yoktur. 15 yaşından küçük bir kız çocuğu ile evlenen kişiye yasalarımız 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verir. Bu tür evlilikler cinsel istismara giren çok ciddi bir suçtur. Böyle bir evliliğe izin veren her iki tarafın aileleri de suç işlemiş olurlar” dedi.

Avukat Süreyya Turan, “Çocuk yaşta evlilikler o kız çocuklarının hayatını bitiriyor. Kız çocuklarının geleceği için erken yaşta evliliğe dur deyin, çocuklarını evlendirmek isteyenleri engelleyin. Buna sesiz kalmayın. Güçlü kız çocukları için onların eğitimlerine devam etmesini sağlayın, erken yaşlarda evlendirip onların geleceğini karartmayın. Haklarınıza sahip çıkın, kızlarınıza sahip çıkın!” mesajıyla sunumunu tamamladı.

Başkent Kadın Platformu Derneği’nden, Nesrin Semiz, İslam Hukukuna Göre Erken Evlilik başlıklı sunumunda, “İslam’ın konuya nasıl baktığını öğrenmek için Kur’an-ı Kerim’e bakıyoruz. Çocuk yaşta evlilikler konusunda Kur’an’da yazan bir bilgi yoktur. Ama evlilikle ilgili yönlendirmeler vardır. İslam dini insan hayatına çok değer verir. Çocuk yaşta evlilikler insan hayatına zarar verdiği için İslam dini çocuk yaşta evliliği kabul etmez. İslam dini, toplumun sağlıklı olması için gereken şartların sağlanmasını talep eder. Fiziksel olgunluğa ulaşmadan çocuk doğurulmasına karşıdır. İnsan hayatını tehlikeye atan çocuk yaşta evlilikleri İslam’ın kabul etmesi mümkün değildir. Evliliği, içinde bulunduğunuz sorunlara bir çözüm olarak düşünmeyin” dedi. Panele katılan kadınlara seslenen Semiz, “evliliğin sorumluluklarını yetişkin olarak sizler daha iyi biliyorsunuz, bunun farkında olmayan kız çocuklarının öğrenmesi için elinizden geleni yapın. Maddi manevi sorunlarından kaçmak umuduyla yapılan evliliklerin iyi sonlanması mümkün değil. Evlilik kararı olgunluk gerektirir” dedi ve ekledi, “kendisi daha çocuk olan bir kız çocuğunun bebek büyütmesini beklemek ve bunun İslam dini tarafından kabul edilmesini beklemek doğru değildir. İslam dini, evliliklerde denklik arar; yaş olarak, olgunluk olarak, sosyal olarak denklik arar. Eğer sizler erken yaşta evlendirildiyseniz ve sıkıntılarını birebir yaşadıysanız, lütfen kız çocuklarınızın da aynı sorunları yaşamasına engel olun” dedi.

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Bölümü’nden Prof. Dr. Selma Karabey, Çocuk Yaşta Evliliklerin Fiziksel, Psikolojik ve Sosyal Boyutu üzerine yaptığı sunumda, “Hem anne hem de bebek sağlığı için nelere dikkat etmeli onları incelemek gerekiyor. Fotoğraf sanatçısı Stephanie Sinclair, fotoğraf sanatı aracılığıyla çocuk yaşta evliliklerin zararlarını gözler önüne seriyor. Sinclair, dünyanın bir çok farklı ülkesinde çektiği fotoğraflarla çocuk yaşta evlilikler konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Dünyada her 2 saniyede bir kız çocuğu rızası dışında evlendiriliyor. Günümüzde 700 milyon kız çocuğu 18 yaşından önce evlendiriliyor. Bunlardan 233 milyonu 15 yaşından küçük. Kız çocuklarının fizyolojik yapısı henüz hazır olmadığı için hamile kalan kız çocukları kendilerini hayati tehlikeye sokan sağlık problemleriyle karşı karşıya kalıyor” dedi. Dr. Karabey, yaptığı sunumda ayrıca, “Annenin yaşı ve gelişimi çok önemli. 18 yaş altındaki gebeliklerde anneler ve bebeklerinin için ciddi sağlık sorunları yaşadıklarını gözlemliyoruz. Çocuklar erken doğuyor ve bebeklerin hayatta kalması çok daha zor oluyor” dedi.

İstanbul’da yapılan Çocuk Yaşta Evliliklere Karşı Farkındalık Paneli’ne katılan Suriyeli bir katılımcı erken yaşlarda evlenen bir kadın olarak deneyimini paylaşmak için söz aldı. Katılımcı, 13 yaşında evlendirildiğini, şu anda 23 yaşında bir oğlu olduğunu söyledi. Panele katılanlar arasında en erken yaşta evlendirilen kişi olduğuna vurgu yapan katılımcı, erken yaşta evlendirilmenin zorluklarını tek başına kaldırmaya çalıştığını iletti. Evlendiği kişinin, sokakta birlikte top oynadığı arkadaşı olduğunu ileten katılımcı, “O da, ben de çocuktuk bir de çocuk büyütmeye çalıştık” diyerek paylaşımını tamamladı.  

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Kadın Sağlığı Danışma Merkezleri

Dünyada üç kadından birisi 18 yaşından önce evlenmektedir. Çocuk yaşta evlilikler konusunda gerekli ve etkin çalışma yürütülmezse, 2050 yılı itibarıyle çocuk yaşta evlenmiş kadın sayısının 1.2 milyara ulaşması beklenmektedir. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye Ofisi, 2011 yılından bugüne, İnsani Yardım Programı çerçevesinde kadın sağlığı ve kadına yönelik şiddet konularında kapasite geliştirme, hizmet sunumu, üreme sağlığı ve hijyen malzemeleri sağlamaktadır.

Bu kapsamda, çeşitli kuruluşlarla işbirliği halinde Kadın ve Kız Çocuklar için Güvenli Alanlar (Kadın Sağlığı Danışma Merkezleri) oluşturulmaya başlanmıştır. 2017 yılında çeşitli illerde Avrupa Komisyonu İnsani Yardım ve Sivil Koruma Birimi (ECHO), Amerikan Hükümeti, İsveç Hükümeti ve Japon Hükümeti desteği ile kurulan merkezlerde öncelikli olarak sığınmacı kadın ve genç kızlara üreme sağlığı ve cinsel sağlık, cinsiyet temelli şiddet, psiko-sosyal destek, güçlenme ve malzeme dağıtımı konularında faaliyet gösterilmektedir.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA)

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), 1969 yılında kuruldu ve dünya çapında nüfus konusunda uluslararası finansmana sahip en büyük yardım kaynağı olan UNFPA, sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen politikalar ve stratejiler oluşturulması konularında 150’yi aşkın ülkede faaliyet göstermektedir. Çalışmalarına proje temelli olarak başlayan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), 1971 yılından bugüne Türkiye’de; üreme sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi; kalkınmayla ilgili verilerin toplanması, kullanımı ve yaygınlaştırılmasının artırılması, ve insani yardım konularında çalışmalar yapmaktadır. Bu çerçevede ilk Ülke Programı 1988 yılından 1992’ye kadar sürmüş, şu anda ise Altıncı Ülke Programı (2016-2020) yürütülmektedir.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), her gebeliğin istenilen gebelik olduğu, her doğumun güvenli gerçekleştiği ve her gencin içindeki potansiyelini ortaya çıkarabildiği bir dünya için çalışır. UNFPA, bu hedefe ulaşabilmek için, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden (SKH) özellikle 4 tanesine yoğunlaşmıştır; SKH 3:Sağlıklı Bireyler, SKH 4: Nitelikli Eğitim, SKH 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve son olarak SKH 17: Hedefler için Ortaklıklar

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Sosyal Medya Hesapları:

Facebook: UNFPA.Turkey  Twitter: UNFPATurkey  Instagram: unfpa_turkey  YouTube: UNFPATurkey