Buradasınız

UNFPA İcra Direktörü Dr. Natalia Kanem'in İnsan Hakları Günü, Human Rights Day, Human Rights Day 2017, Natalia Kanem
, 10 Aralık 2017

Bugün, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin yıldönümünü kutlarken, Beyanname'nin cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile ilgili sağladığı temelleri ve bunun temel insan hakları olduğu farkındalığının giderek artmasını kutluyoruz. Bu, bu hak ve özgürlükleri yeni seviyelere taşıyor. 

İnsan Hakları Konseyi tarafından cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile ilgili verilen öneriler geçtiğimiz yıllarda iki katına çıkmıştır. Aile planlaması ve genç yaşta hamilelik gibi üreme haklarına ilişkin özel hususlar neredeyse üç kat artmıştır. Birleşmiş Milletler antlaşma organları ve özel prosedürler de bu alanda kendilerini giderek daha fazla ortaya koymaktadırlar.  

Bu gelişmeler UNFPA, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'na, bu haklar ihlal edildiğinde konuşmak konusunda cesur olmak ve sesini çıkarmaktan çekinmemek için sağlam bir normlar, yasal ve ahlaki temeller sunmaktadır.

Bunu zaten dünyanın birçok yerinde yapıyoruz.

El Salvador'da 2016 UNFPA tarafından desteklenen, Ulusal Ombudsmanın cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile haklar hakkında yaptığı değerlendirme, gençlerin gebelik ve cinsiyete dayalı şiddetin görme biçiminin, bir kamu sağlığı sorunu olduğu görüşünden, kadınların ve kızların insan haklarının ihlali şeklinde yön değiştirmiştir.

Malavi'de, UNFPA tarafından desteklenen, ulusal insan hakları kuruluşu tarafından cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve haklar konulu kamuoyu araştırması, kadın ve kızların cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetleri ararken karşılaştıkları kötü muamele, ayrımcılık ve şiddeti ortaya çıkarmıştır.

Azerbaycan'da, UNFPA tarafından desteklenen benzer ulusal insan hakları kuruluşu değerlendirmesi, yasalar ve uygulamalar arasındaki boşlukları göstermiş ve bu konuların insan hakları boyutunun altını çizmiştir. Bunu yaparken cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları konularını adil bir şekilde ulusal gündeme getirdik.

Bu nedenle bugün ve her gün, korku, ayrımcılık, zorlama ya da şiddet olmaksızın, tüm insanların yaşamlarının her alanında özgürce karar verme haklarını savunmak hususunda cesur olmak ve sesini çıkarmaktan çekinmemek için bu yeni normların oluşturulacağı çerçeveyi çizelim.