Buradasınız

Kırsal bölgelerde yaşayan kadınların üreme sağlığı ile ilgili haklarının korunması: 

Daha eşit bir dünyaya giden yolda önemli bir adım.

Dr. Natalia Kanem, UNFPA İcra Direktörü 8 Mart 2018, Dünya Kadınlar Günü

Günümüzde tüm dünyayı etkileyen ekonomik eşitsizlikler, cinsel sağlık ve üreme sağlığı gibi diğer birçok alanda süregelen eşitsizliklerle daha da pekişerek hayatımızı olumsuz etkilemektedir. Çoğu kırsal bölgelerde ve dünyanın ulaşılması zor yerlerinde yoksul bir yaşam süren 200 milyondan fazla kadın, özgür iradeleriyle uygulayabilecekleri aile planlaması yöntemlerine erişimden yoksundur. Bunun yanı sıra, her gün 800’den fazla kadın gebelik ve doğumla ilintili olarak gelişen sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitirmektedir ki bu kadınların çoğunluğu, çok zor sosyo ekonomik koşullarda yaşamaya çalışan kadınlardır.

Kırsal kesimde veya yerel nüfus içinde yaşayan birçok kadın, dünyanın çoğu yerinde sınırlı hizmet alabilmekte, birçok yerde ise hiçbir hizmete erişmemekte, bunun sonucunda da üreme sağlığı ile ilgili haklarından yoksun kalmaktadır.

Özel hayatlarında ve kamusal alanlarda maruz kaldıkları ayrımcılığa çare bulunamadığı sürece bu kadınların çoğu, yoksulluk, sürekli tekrarlanan gebelikler, insan haklarından yoksunluk ve mevcut yetenek ve potansiyellerini yeterince kullanamadıkları bir yaşamdan oluşan kısır döngü içinde yaşamlarını sürdürmeye devam etmek zorunda kalacaklardır. Üreme sağlığı haklarına yetersiz erişim, sadece tek tek kişileri etkilemekle kalmamakta, ekonomi alanında ve kalkınma çabalarında ülkelerin soluğunu kesen bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.  

Üreme sağlığı ile ilgili hakların tüm dünyada hayata geçirilmesi, sadece dünyanın uzak bir köşesinde kırsal bir bölgede yaşayan yoksul bir kadına bu hakların kullanımı konusunda yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda bu kadının eğitimine devam ederek, ekonomik yaşam dâhil olmak üzere yaşamın her alanına katılabildiği sağlıklı bir yaşam sürmesine de olanak sağlar. Buradan elde edeceği yarar, sadece onu geliştirmekle kalmaz, ailesi ve ülkesine de sayısız katkıları olur. İşte bu nedenle UNFPA olarak biz, ortaklarımızla el ele çalışarak, acil bir ihtiyaç olarak önümüzde duran aile planlaması konusunda gerekli bilgilendirme ve hizmetlerin sağlanması, önüne geçebileceğimiz anne ölümlerinin önlenmesi ve kadınların ve kız çocuklarının maruz kaldığı toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve diğer zarar verici davranışların 2030 yılı itibariyle bitirilmesi konularını kendimize görev edindik.

Eşitsizlik ve ayrımcılıkla mücadele, UNFPA’nın görev alanı içinde son derece önem verdiği bir alandır. Dışlanmış, bir kenara itilmiş, ötekileştirilmiş kadınların daha iyi bir yaşama kavuşmaları yönünde uyguladığımız programlarda hiç kimsenin geride bırakılmaması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bu Dünya Kadınlar Günü'nde, özellikle kırsal kesimlerde ve birçok bölgede yerel nüfus içinde kadınların geri kalmasına neden olan, hedefleri önüne set çeken ve haklarını kullanarak erkeklerle eşit bir yaşam içinde ayaklarını sağlam bir şekilde yere basmalarına engel olan birçok eşitsizliğin sona erdirilmesi yönündeki taahhüdümüzü, gelin, hep birlikte yenileyelim. Daha eşit bir dünyayı ancak bu şekilde sağlayabiliriz.